Adres:
Adress: Mahmutbey merkez mah., Ordu cad. No:46, Tempo Plaza K:11, 34218 Bağcılar/İstanbul
Telefon:
+90 531 344 58 27
+90 539 633 35 29
Adres:
Adress: Mahmutbey merkez mah., Ordu cad. No:46, Tempo Plaza K:11, 34218 Bağcılar/İstanbul
Telefon:
+90 531 344 58 27
+90 539 633 35 29
Hem Fırsat, Hem Tehdidin Tanımı:
Sürdürülebilirlik
Yönetim Kurulu Başkanımız DR. Hakan Çınar:
Şirketlere değer yaratma anlamında sürdürülebilirliğin önemi bir hayli büyük.
Toplumlar açısından bakıldığında sürdürülebilirlik, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama kabiliyetinden ödün vermeden ihtiyaçların karşılanması olarak tanımlanırken, kaynakların bir gün tükeneceği ve sınırlı olduğunun daha fazla idrak edilmesiyle her geçen gün daha fazla gündemimize girer oldu. Sürdürülebilirlik bana göre doğru algılanır ve yönetilirse herkes için bir fırsat, aksi durumda ise tam bir tehdit olarak düşünülmesi gereken bir kavram ve en önemlisi de kaynakların kullanılma biçimlerinin uzun vadeli sonuçlarının akıllıca değerlendirilmesi de bu işin başarıya dönüşme sırrı. Günümüzde pek çok şirketin sürdürülebilirlik konusunda önemli çalışmalar yaparak, bu işi rapora döktüklerine ve geleceğe dair alacakları kararlarda da bu raporlardan ortaya çıkan sonuçları referans aldıklarına şahit oluyoruz. Bir firmanın sürdürülebilir olabilmesi için hangi faktörlerin doğrudan kendilerine bağlı, hangilerinin bağlı olmadığı da önemli bir faktör. Değişkenler nelerdir diye baktığımızda;
Kurumun kendisine bağlı sürdürülebilirliği faktörler olarak sıralanabilirken,
Gibi faktörler ise kuruma bağlı olmayan ama yakinen takip edilerek hazırlıklı olunabilecek konular sıralanabilir.
Ben bir kurumun sürdürülebilirliğine ilişkin başlangıç noktasının, önce hissedarlar tarafından istenilip istenilmemesine karar verilmesiyle başlayacağına inananlardanım. Zira, mevcutta büyük ölçüde aile şirketlerinin varlığı göz önünde bulundurulduğunda, ikinci ve üçüncü kuşakların bu sektörde devam edip etmeyecekleri ilk kriter olmak zorunda. Hiç unutmam bir gün tanıştığım 40’li yaşlarda bir sanayici, siz mi kurdunuz diye sorduğumda “Maalesef babam erken vefat ettiği için sanayici olmak durumunda kaldım” sözü halen kulağımda.
Bu konuda hazırlanan raporlarda, kurumlar bir taraftan tüm paydaşlarına ekonomik, sosyal ve çevresel alandaki performansının özetini sunarken, diğer yandan kurumsal değerleri, iş yapış biçimi ve performansıyla ilgili doğru ve güncel bilgiyi uluslararası standartlara uygun olarak paylaşmış oluyorlar. Hazırlanan raporların bir kısmı, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda küresel ölçekte kabul görmüş olan Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting İnitiative, GRI) “temel (core)” standardını bir kısmı GRI “kapsamlı (comprehensive)” standardını veya GRI Universal Standart: Content Index Essential, 2021 standartını referans olarak alırken
Bu konuda dünya üzerinde farklı standartların olması ve her geçen gün gelişme göstermesi de önemli bir etken. Halka açılmada, ortaklıkta veya bir Joint Venture girişiminde sadece finansalların değil, sürdürülebilirliğin de son derece önem taşıdığını gözden kaçırmamak gerekiyor.
Günümüzde iş dünyasından beklentilerin arttığı göz önünde bulundurulduğunda, şirketlere değer yaratma anlamında sürdürülebilirliğin önemi bir hayli büyüktür. Şirketler faaliyet gösterdikleri toplumun ekonomik, sosyal ve çevresel özelliklerinden ve sorunlarından büyük ölçüde etkilenmekte ve aynı zamanda kendilerinin bu üç boyutu etkileme potansiyellerinin de farkına varmaktadırlar.
Günümüzde hiçbir etki, iş dünyasının yaratacağı etkiye sahip değildir. Eğer iş dünyası daha anlaşılır ve faydalı bir amaç ile kendisini yeniden, daha geniş bir bakış açısı ile tanımlayabilir; ölçeği, erişimi ve insanlara cazip gelecek katılım olanakları sağlarsa, fark yaratması söz konusu olabilir. İnsanların hayatlarını iyileştiren ve değer katan bir işletmenin başarılı olma ihtimali de her zaman çok daha yüksektir. Çalışanlarını işlevsel sorumluluklarının dışında görevler almaya teşvik eder. Müşterilerini satın aldıkları ürün ve hizmetler dışında etkiler ve harekete geçirir.
Hatta hissedarlarına, hükümetlere ve toplumun farklı kesimlerine yarattığı ekonomik faydanın da ötesinde geri dönüş sağlar.
Kısa vadeli düşüncelerin uzun vadeli düşüncelere, kısa vadeli kazanımların uzun döneme yayılmış kazançlara dönüşmesi, sürdürülebilirliğin belki de en basit tanımı olsa gerek.